Pilates, son dönemlerde rehabilitasyon ile uğraşan ve sağlıklı bireyler için önerilen, büyümeye hızla devam eden popülerleşmiş bir egzersiz yöntemleri arasına girdi. Pilates, İnsanların kas kütlesini geliştirmek ve kuvvetini arttırmak gibi özellikleriyle popüler duruma gelmiştir. Pilates egzersizleri, rehabilitasyonda uygulanabilir veya spor yapanlar antreman rutinini desteklemek amacıyla, güçlendirici bir antreman olarak uygulayabilirler. İnsan vücudu çekirdeği, bel omurlarının etrafındaki derin ve yüzeysel kaslardan oluşmaktadır.
Pilates egzersizleri bu kasları başka hiçbir egzersizin yapamayacağı kadar çalıştırabilir. Böylece omurgayı daha dengeli, stabil ve esnek hale getirir. Klasik egzersizler, zayıf kasların zayıflamasına ve güçlü kasların güçlenmesine neden olur. Dengesiz bir kas yapısı, bel ağrıları ve sakatlıklar yaratabilirler. Ancak pilates egzersizleri ağırlık antrenmanlarından farklı olarak tüm kasları denge ve uyum içinde çalıştırır. Böylece zayıf kasların büyümeden uzamasını, daha güçlü ve esnek olmasını sağlar. Vücut daha dengeli ve dayanıklı hale gelir.
Pilates yapanların vücudu şu yönlerden oldukça dikkat çekicidir:
Güçlü, esnek ve dayanıklı
Güzel poz
İnce
Uzun ve güçlü kaslar
Gelişmiş kaslara sahip düz karın
Fit, enerjik ve canlı
Klinik Alanda Pilates
Pilates egzersiz uygulamaları son zamanlarda geniş çapta benimsendi ve şu anda çeşitli alanlarda potansiyel tedavi yöntemi olarak kullanılıyor. Son on yılda Pilates, uygun fiyatlı Pilates ekipmanı üretimi ve evde yayın hizmetleri ile butik spor salonları ve evlerde şehirlere ve kasabalara doğru yol aldı. Sağlık bilincinin yükselmesi ve küresel sağlık girişimlerinin ortaya çıkmasıyla birlikte, egzersizin sadece sağlığın korunması için değil, aynı zamanda yaralanmaları olan ve olmayanlar için de fiziksel ve psikolojik faydalar sağlayabileceği üzerine yapılan araştırmalarda artış olmuştur.
Klinik Pilates Hangi Rahatsızlıklarda Kullanılır?
Son beş yıl içinde, pilatesin meme kanseri teşhisi konan hastalar üzerindeki etkileri üzerine, çoğunluğu pilatesin tedaviye bağlı olarak hareketliliği iyileştirdiği ve kansere bağlı olumsuz semptomları azalttığı sonucuna varan birçok çalışma yapılmıştır. 2015 yılında meme kanseri tedavisi sonrası lenfödemli hastalarda Pilates egzersizlerinin etkisini gösteren randomize bir klinik çalışma yapılmıştır. Sonuçlar, Pilates’in üst ekstremite fonksiyonuna ek olarak lenfödem şiddetini azalttığını ve yaşam kalitesini iyileştirdiğini gösterdi.
Pilatesin tedavi edici olduğu kanıtlanmış diğer vakalar ise kronik nonspesifik bel ağrısı olan hastalar, anksiyete, depresyon, yorgunluk ve düşük uyku kalitesi yaşayan postmenopozal kadınlar için ve multipl sklerozlu hastalar. Tedavi planlarında kullanılan pilatesten elde edilen başarılı hasta sonuçlarının sayısı, birçok sağlayıcının dikkatini çekmiştir ancak henüz sağlık hizmetlerinde yaygın olarak benimsenmemiştir. İlk sistematik derleme, 8 ila 16 hafta süren müdahaleler arasında pilatesin diyabet, ardından kronik solunum ve kardiyovasküler hastalıklar ve kanser üzerinde daha büyük etkileri olduğunu göstermiştir.
Pilatesin sosyal, sağlık ve ekonomik yükü nedeniyle dünya çapında endişe yaratan bulaşıcı olmayan hastalıkları olanlar için bir müdahale ve yaşam tarzı uygulaması olarak değerlendirmek için daha fazla boylamsal araştırmaya ihtiyaç vardır. Sonuçlar umut verici ancak ek araştırmalar ve başarılı uygulama denemeleri ile pilates gelecekteki bir terapötik modalite olarak görülebilir.
Pilates Hangi Omurga Sorunları İçin Faydalıdır?
Masa başı işlerde çalışan kişiler, yönetici ve bankacılar gibi, omurgalarını öne doğru bükmeleri nedeniyle postural kifoz geliştirirler. Kifoz, doğuştan veya yaşlı hastalarda kemik kaybına bağlı omurga kırıklarına bağlı olarak da ortaya çıkabilir. Pilates, kifozu azaltmak veya ilerlemesini engellemek amacıyla uzun yıllardır kullanılmaktadır. Pilates önerilen bir diğer omurga sorunu da skolyozdur. Skolyoz, omurganın lateral deviasyonu ile karakterize bir hastalıktır. Pilates egzersizleri skolyoz hastaları tarafından da tercih edilmektedir.
Skolyoz hastaları Pilates’i iki amaç için kullanabilirler. İlk amaç, hastalığın ilerlemesini durdurmak ve adolesan hastalardaki sapmayı düzeltmektir. İkinci amaç ise erişkin hastalarda omurganın esnekliğini artırmak ve postürü düzeltmektir. Böylece miyofasiyal ağrı sendromu veya spinal artrit gibi eşlik eden herhangi bir hastalığın gelişmesi engellenir. Hafif skolyoz tipik olarak sorunlara neden olmaz, ancak daha ciddi vakalar nefes almayı ve hareketi etkileyebilir. Ağrı genellikle yetişkinlerde bulunur ve yaşla birlikte kötüleşebilir.